Connect with us

Sinema

Ömer Çiftçi – Godard’ın Son Selamı

Published

on

“Fransız Yeni Dalgası”nın temel direklerinden ve sinema tarihinin kuşkusuz en önemli yönetmenlerinden biri olan Jean-Luc Godard geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti.

Sinema kariyeri boyunca her filminde her şeyi ortaya koyduğunu düşünürüz ama sinema onun oyunu, montaj odası ise zamanının çoğunu geçirdiği oyun alanı.

Godard kariyeri boyunca birçok Avrupa Film Ödülü kazandı, ancak hiçbir zaman Akademi Ödülü’ne aday gösterilmedi. Ancak Akademi Ödülleri ona bir onur ödülü verdi, ancak orada değildi. Godard, son filmi İmgeler ve Sözcükler’de bir fotoğraf denemesi sundu: Tarihsel, sinematik, edebi, müzikal, felsefi, fotoğrafik, sosyal, ideolojik…

Bu film de 20. ve 21. yüzyılın ortalarındaki sinema tarihini inceliyor. Film ayrıca Cannes’da Altın Palmiye kazandı. Film daha önce görülmemiş, sinemanın, siyasetin, devrimlerin ve ülkelerin tarihini temel alıyor. Bu gezegendeki insan ırkı olarak başarısızlığımızın tekrarlanan insan başarısızlığının hikayesini anlatıyor. Fotoğraflar, videolar, haberler, basın alıntıları, filmlerden sahneler, manzaralar, klasik müzik, resimsiz ses ve Godard’ın sesi her şeyin ötesine geçiyor. Hayal edilebilecek her şeyden ayrılamayan sanatla birlikte yaratıcı kaos içinde var olur. Başlangıçta filmdeki bölüm sayısını gösteren bir el ve beş parmak var. Sonrasında ve hiçbir uyarıda bulunmadan fikirler akmaya başlar. Serbest çalışan, titiz ve alanında uzman, parçaları canlı bir mozaiğe dönüştürebilen, geçen yüzyılı günümüzle diyaloğa sokabilen, serbest çalışan bir sinemacının benzersiz, istisnai sinema dili… Son bölümde Fransız sinema anlayışında Ortadoğu dünyası, hüsrana uğramış devrimleri, siyasi ve askeri çatışmayı anlatıyor. İnsan uygarlığının burada nasıl doğduğunu ve Ortadoğu’daki büyük çatışmaların bugüne kadar ne kadar sürdüğünü gösteriyor. Jeopolitik önem açısından değil, aynı zamanda insan sosyal organizasyonunu anlama açısından da “merkezi”bir bölgedir. Godard daha sonra Ortadoğu dünyasını altın bir geçmişten sonra mevcut istikrarsızlığa götüren faktörleri karakterize etmeye devam ediyor. Kapitalist otoriter güçler büyük bir istikrarsızlaştırıcı faktördür, bazı siyasi sistemlerde tiranlık tek başına gelmez, Batı desteği her zaman mevcuttur, petrol, küresel ticaret, ekonomik baskılar… İnsanlar nasıl perişan bir köşeye sıkıştırılmış, onları çaresiz önlemler almaya itmiştir. Bu fikrin merkezinde ne özür ne de şiddete teşvik var. Sorun, toplumsal düzeyde eşitsiz bir sistemin belirtisi olarak sunuluyor. Onun görüşüne göre, herkes ve özellikle Batı için kültürel, sosyo-politik ve ekonomik bir kınama söyleminde ortadan kaldırılması gereken bir sistem. Sonra ikinci fikre sosyalist devrim felsefesine geçiyor, burada Fransızlar daha fazla belirsizlik kullanıyor. Uzun metrajlı filmlerde kadınların çeşitli noktalarda durumuna, depresyonun topladığı sahneler, aşağılanan ve tecavüze uğrayan kadınlara odaklanması ve aslında sömürünün sadece bir dünya olmadığı için gerçek ve geniş bir feminist mücadele kurma gereğine işaret eden bir vurgu olması dikkat çekiciydi. Godard, güç, devlet, yasal baskı ve insan mücadelelerinden bahsederek bizi yasaların içine çekiyor. İşte en kanlı ve en az neşeli kısım. Kavram, muğlak ve muğlak anlatının aksine açık ve nettir. Burada filmin, düşünce uyarıcılarını, terörizm ve sanatla ilgili tartışmalı ifadeleri büyütmek için ilk bölümlerinde elde ettiği etkiyi ve görsel zevki kaybediyoruz ve burada Godard’ın at levreği, sanat, şiddetli de olsa toplumsal değişimin gücüne sahip olmalıdır. Montaj ve fotoğrafa dayanan film, nihayetinde gerçeklikle yakından ilişkiliydi ve bu nedenle içinde yaşadığımız bir dizi hata gibi görünüyordu.

Şimdiki zamanımızda, iki aşırılık arasındaki vahşet zamanı: bir yanda ilkelcilik, öte yanda kapitalizm. Tüm bunları ele alan devrimci, Godard’ın yanıtıydı.

Sinemanın bir ürün ve sanat eseri olarak yaşadığı “politik doğruculuk” durumundan kurtularak Godard’ın gösterdiği şudur: sinemanın bir yansımasıdır.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir