Connect with us

Mektup

Kazancı Bedih’in Torununa Yazdığı Mektup

Published

on

“Sevgili torunum Bedih,
“aşkım ebedidir erecek sanma zevale
dönsem eleme kahr-ı firakınla hilale
bigane-i gamdım seni ben görmeden evvel
ettim bugün eğlencemi feryad ile nale
sevdimse seni sefeti vicdan ile sevdim
bir lahza bile düşmedim ümid-i visale”

Böyle demiş İstanbullu Nezihe Yaşar Hanım. Aşk Allah’tan, dalıp iniyorsun. Nasıl elektrik kesilir, öyle hiçbir şey görmez olur gözlerin. Gözlerim doluyor, benim tecrübeme bakma. Sen aşk üstüne derslerine iyi bak. Allah aşkının, gazel aşkının, insan aşkının birbirine bağlandığını unutma. Bunların hiçbirini ihmal etme. Allah aşkı zaten unutulmaz. Gazel aşkı ise beni unutturmaz. İnsan aşkına gelince, bu da seni sana unutturmaz.
Torunum Bedih,

Dersine iyi çalış. işine, kárına dikkat et! Benim gönlüm Allah ve müzik aşkına açık oldu. Tez evlendiğim için gönül gözümü, çocuklarımın anasına açtım. Bir kuru kaya parçası gibi oldu gönlüm. Aşkları, en güzel aşkları gazel söylerken, cümbüş çalarken yaşadım. Torunum, sana tavsiye etmiyorum. Sen kır çiçekleri aç, şakşako (gelincik) gibi ol. Sana bayram müjdesi olarak yeni albümümü hediye gönderiyorum.
“mecnun isen ey dil, sana leyla mı bulunmaz
bir goncayı bülbüle şeyda mı bulunmaz
sun şerbeti lal-i lebin ağyarına vefasız
sahi mi bulunmaz bana sehba mı bulunmaz.”

Bu gazel de sana ikinci nasihatim oldu. aşkı bul, o seni terkedince başka leylalar bul. Deden senden ümitli. okurken de aşkla oku. Diplomalı olman, usûl, eğitim alman beni gururlandırıyor. Biliyorsun ben, nota nedir bilmem. Hayatta başarılı olmanı temenni ve niyaz ederim. Gözlerinden öperim.

Deden Kazancı Bedih Yoluk

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mektup

Nilgün Marmara’nın İntihar Etmeden Önce Yazdığı “Son Mektubu”

Published

on

 13 Ekim 1987 Salı

Sevgilim,

Her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün çabuk unutursun. Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini sorumlu, suçlu saymasın çünkü suç yok yalnızca ırmağın akışına bir müdahale söz konusu! Her anın niye’sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Beni bağışlayın! Bunu en çok annemden babamdan ablamdan ve Kağan, senden diliyorum. Dostlarımdan da!

Nilgün Marmara Önal

Seni hep sevdim Kağan!

Hoşça kalın!

1 Cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen!

2 Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara.

3. Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum.

4. Kağan arzu edersen ileride, daktiloya çekilmiş olan şiirleri bastırabilirsin.

Continue Reading