Fanzin
Yaşama Uğraşı 22 Çıktı

Yaşama Uğraşı “Şiir de tutsaktır” sloganıyla, yirmi ikinci kere okuyucu karşısına çıktı. Şiirin tutsak oluşu İlhan Sami Çomak’ın tam otuz küsür yıldır içeride adaletin gadrine uğramasıyla olmuştur.
Biz de şiirin tutsaklığına ses çıkarmak istedik. Bu sayımızı da İlhan Sami Çomak’a adadık.
Girişte okuyucularına;
“Türkiye de şiir daha önce de tutsak edilmiş hatta yargılama sebebi̇ olmuşsa da İlhan Sami̇ Çomak bir dizi adaletsizlik yumağının içinde tam otuz yılını geçirmiştir. Uluslararası mahkemeler “adi̇l yargılanmadığına” karar vermi̇şse de sonuç değişmemiştir. Çomak’sa şiiriyle kendini var etmeye hatta adaletsizliğe dizeleriyle gül uzatmaya devam ediyor. Otuz yılın ardından tahliyesine günler kala tekrar tahliyesi uzatıldı. Oysa cezaevinde tutsak edilen sadece Çomak değil, şiiridir,ülkenin gelmeyen adaletidir”
Diyerek seslenmektedirler. Ayrıca yazı ve içerikleriyle katkı sunanlarsa şöyle;
İki İlhan İbrahim Tekpınar
Para Ağacı İlhan Sami Çomak(alıntı)
İnsanat Bahçesi Adnan Altundağ
Bana Yolu Göster Baver Boztepeli
Burada Ölemiyorum Bile Ra Miranoğlu
Gönül Köşkün Yamalı Bir Endam Ferhat Nitin
Masa,Sandalye,Karton Enes Tutuk
Bir Yol Daha Var Salih Mir Ataca
Hay Sultan Bayram Kaçuk
Diz Boyu Kar Afra Toprak Terkanlıoğlu .
Tasarım:
İbrahim Tekpınar
İletişim:
yasamaugrasifanzin@gmail.com

Fanzin
Obscura Fanzin’in 1. Sayısı Çıktı.

Sadece fotoğraf yayımlayan Obscura fanzinin “çocuk” temalı ilk sayısı çıktı.
İlk sayısında fotoğraflarıyla;
afra terkanlıoğlu
fatih kızıltoprak
ferhadê mihemed
inan elataş
ibrahim tekpınar
ismail talay
mehmet yıldız
mehmet emin tutal
şeyhmus çakırtaş
veysel çetin
yer aldı.
Editor: Veysel Çetin
Kapak: Afra Toprak Terkanlıoğlu
İletişim: obscurafanzin@gmail.com
İnstagram: obscura_fanzin
Sayı: 1 | Mart | Urfa 2025
Fanzin
Doksanlarda Diyarbakır’da Bir Heavy Metal Fanzini “Mindfuck”

Politik çeşitlilik ve hareketlilik sanatsal üretimlere de sirayet ediyor. Darbelerse bu çeşitliliği nerdeyse tek renge boyayıp bitirmeye “gayret ediyor”
Bu gayretin sonucu tüm yayınları yasaklamak, toplamak ve mümkünse izne tabi tutmak. Bu gelenek Osmanlı Döneminden beri süregeliyor. Matbaa Nizamnamesiyle gazeteler ve özellikle muhalif kesim hizaya alınmaya çalışılıyor. Hatta matbaaların kaç kapısının olacağı bile nizamnameyle belirleniyor.
Sovyetler de de baskıcı rejim bazı yayınları yasaklıyor. Bunu delmek için daktilo veya el yazısıyla yazılmış eserler üretilip dağıtılıyor.(Samizdat sözcüğü “sam” Rusça: “kendi, kendi ile” ve “izdat” yayımcı kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Kendi yayım, kişisel yayım, kendi basım anlamına gelir.)
Bir nevi “her yasak kendi isyancısını yaratır.” ve yaratıyor da. Doksanlara gelindiğinde Türkiye’de de alt kültür yayınları yavaş yavaş çoğalmaya başlıyor.Fanzinler, fotokopi afişler, kasetler, bandrol ve izin alınmadan fotokopi olarak basılan kitaplar vb.
Fanzinler için her ne kadar tarihlendirmeler Anteres’ten başlasa ve 1971 yılını bulsa da aslında Türkiye’de Mondo Trasho ile fanzin yayıncılığı başlıyor.
İstanbul, Ankara ve büyükşehirlerde üretilen fanzinler bir şekilde “taşra” sayılabilecek Anadolu şehirlerinde de hem okuyucu bulmaya hem de üretilmeye başlanıyor. Bursa’da “Endoplazmik Retikulum”, Mersin’de “Ölüdeniz”, Denizli’de “Bir Garip Serçe”, Edirne’de “Şiir İti Rhesus” , Fethiye de “Fanz Voyn” , Antalya’da “Illuminations” , Ankara’da “Yarble-zine” gibi fanzin yayınlarını görmekteyiz. İçerikleri müzik, sinema, edebiyat, sanat olsa da üretim tarzları hemen hemen aynı. Daktilo veya el yazısıyla ve fotokopilerle çoğaltılıp dağılıyor.
Diyarbakır da 1994 senesinde bir fanzin çıkıyor. Kapağına “pis dergi” yazılmış olsa da üretim tarzları(daktilo ve el yazısı kullanılmış) çoğaltım tekniği(fotokopi ile çoğaltılıp Ofis’te sanırım tezgâhta satılmış) ve tüm fanzinlerde olduğu gibi politik bir duruşları hasebiyle fanzin.(o dönemin meşhur müzik fanzinlerinin çoğu ürettiklerinin fanzin olduğunu bilmeden yayın yapıyor. kiminin tirajı şimdiki dergilerden bile fazla)
Mindfuck Heavy Metal Fanzini ve tek sayı çıkıyor. Çıkaranlar lise öğrenciler. Eyüp Emrah Yıldız ve Gayem İnayet Turgay. İç kısımda Abbas Barış ismini de görmek mümkün.

Mindfuck Fanzin’in ilk sayının editör yazısının altında büyük harflerle
“8 Mart Kadınlar Günü Kutlu Olsun” yazılmış. Fanzini çıkaran ve editoryal yazıyı yazan E.Emrah Yıldız’ın ismi ve mahlası bulunmakta ve en önemlisi adres verilmiş.
Bağlantı adresi. “Ekinciler Caddesi Çalışkanlar APT.E Blok No: 6 Ofis D.Bakır” yazılmış.
İç kısımlarında özellikle metal müzik guruplarının tanıtımları ki bir dönemin efsanevi grubu Hazy Hill’in tanıtımı var. Hazy Hill bir sene sonra Türkiye’de müzik yapmayı bırakacak.2000 senesinde de tamamen Avrupa macerasını da sonlandırıp müziği bırakacak. Brezilyalı müzik gurubu Sepeltura’nın tanıtımı var. Yine Athena gurubuyla yapılmış bir söyleşi var. Listeler var. En sondaysa elle çizilmiş radyo programı reklamı.
Programın sunucusu ve o dönemin Mindfuck Fanzinin çizeri doktor Gayem İnayet Turgay ile konuştuk.

1.Mindfuck’ın hikayesinden biraz bahsedebilir misiniz? Kimler vardı? Nasıl ortaya çıktı?
Gayem İnayet Turgay: Biz o dönem lisede okuyorduk. Ben ve en yakın arkadaşım Eyüp Emrah Yıldız. Tutkulu Heavy Metal dinleyicileriydik. Aslında çölde birbirini bulmuş kutup ayıları gibiydik. O dönem Diyarbakır’ da kaset bile alabileceğimiz yer yoktu. Genelde Eyüp İstanbul Kadıköy’den posta yolu ile doldurma kaset getirtirdi sonra bana istediğim parçaları tekrar doldururdu. İnternet yoktu ve dergilerden falan haber kovalardık. Yine İstanbul ‘dan kaset aldığımız yerden bazen yabancı dergiler bir de yerel fanzinler getirtirdik. Zorlu bir süreçti ama keyifliydi, başlı başına uğraştı bizim için. İlk olarak okulda okul gazetesi çıkardık. Adı Timebomb’du. Duvar gazetesiydi ve İngilizceydi. Sonra neden kendi dergimizi çıkarmıyoruz diye düşündük. Ama o kadar kolay değilmiş, valilik izni falan almamız gerekti. Olağanüstü hâl bölgesiydi Diyarbakır o dönem, annem vali yardımcısı sekreterliği yapıyordu biraz onun yardımı ile valinin önüne çıkıp yapacağımız işi anlatmıştık. İşte böyle.
2.İsim kimin icadı?
Gayem İnayet Turgay: İsim Eyüp’ün fikriydi. Okul gazetesinin ki ise benim: Timebomb.
3.Sanırım kapaklar sizin eseriniz. Editörün giriş yazısında belirtilmiş. Her iki kapak da mı size ait? Çünkü; radyo reklamı var arka kapakta. Süper Radyo 102.0 ”bizi dinlemeyen metalci değildir” deniliyor. Siz o dönem radyoda mı program yapıyordunuz?
Gayem İnayet Turgay: Evet çizimler bana ait. O dönem çok fazla bu tarz çizim yapıyordum. Arka sayfa da her iki yüzde iki ayrı radyo programının reklam afişi olması lazım. Evet Diyarbakır süper radyo da ilk heavy metal çalan benim. Sonra Eyüp de başk bir radyo da Özgün ile program yapmaya başlamıştı afişin biri de onlara ait. İlk radyo programımın kapanış parçası Death in Cover yaptığı God of Tunder parçasıydı. Beni bir daha da radyoya çağırmazlar demiştim bu parçadan sonra ama Dicle Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin ilgisi ile uzun bir dönem programda devam etmiştim.
4. Birinci sayıyı gördüm. Genel olarak müzik ile ilgili içerikler var. Efsane Sepulture ve Ankaralı müzik gurubu Hazy Hill’in tanıtımı var. Athena gurubuyla yapılmış bir röportaj yer alıyor. Listeler var. Çağının ötesinde işler ama Diyarbakır’da okuyucu bulabiliyor muydunuz? Tepkiler nasıldı?
Gayem İnayet Turgay: Evet yazıların tamamı Eyüp’e aitti. Ve bence de eşsiz iş çıkarmıştık. Bastırdıktan sonra Diyarbakır’da gençlerin gittiği 2 Kafe tarzı yerde satış yapmıştık. Kendi arkadaşlarımıza falan sattık. Genel de bu da neymiş merakı ile satılmıştı.
5. 1990larda Diyarbakır’da başka çıkan fanzinler veya benzeri alt kültür yayınları var mıydı? Sanırım 2001’de Sidar Jir ve birkaç kişinin çıkardığı Kulîlk adlı Kürtçe fanzin var. Çok sonralarına denk geliyor. Biri 1994 diğeri 2001.
Gayem İnayet Turgay: O dönemde böyle bir iş yapıldığını sanmıyorum. Etrafımızda yapan ya da ilgilenen yoktu. Bizden başka pek dinleyen de yoktu. Subay çocukları vardı birkaç adet, onlarda diğer şehirlerde müziğe maruz kalıp gelen kişilerdi.
6.Kaç sayı çıktı?
Gayem İnayet Turgay: İlk ve son sayımızdı
7. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyük şehirlerde genelde benzer işler var. Diyarbakır’da ve 1994 senesinde böyle bir işin çıkması size o dönem ilginç gelmiyor muydu?
Gayem İnayet Turgay: Biz valilik izni, para, matbaa ayarlama işleri ile o kadar çok uğraşmıştık ki kendimizi çok kaptırmıştık ve çok ciddiye alıyorduk yaptığımız işi. Etrafımızdakiler ne der ya da satılır mı umurumuzda değildi. Sadece yapmak istedik ve yaptık. Kimseden onay beklemeden sadece kendimiz için.
8.Doksanlar ve Diyarbakır denilince zor zamanlardan bahsediyoruz. Bir sürü olay o dönem oluyor. Siz o dönemde dağıtımı nasıl yapıyordunuz?
Gayem İnayet Turgay: Dağıtım fısıltı gazetesi, merak ve tanıdıklar aracılığıyla oluyordu. Bizim yaş grubunun gidip vakit geçirdiği sınırlı mekân vardı zaten. Oralarda satış yapabiliyorduk.
9. Üstünden otuz bir yıl geçmiş. O ekip de dağılmış durumda. Çoluk çocuğa karışmış olsalar gerek. Çocuklarınıza veya çevrenize “Mindfuck’tan” bahsettiniz mi?
Gayem İnayet Turgay: Evet benim bir kızım ve oğlum var, Eyüp de evlendi ama onda çocuk yok. Diğer arkadaşlarda aynı şekilde evlendiler çocukları olanlar var. Ben şahsen anlattım hala elimde dergimizden var be saklıyorum. O zamanki çizimlerimi de aynı şekilde saklıyorum.
10. Son olarak ne demek istersiniz?
Gayem İnayet Turgay: Tutkuyla bir şeye bağlanmak, kendimize hedef koymak ve ortaya çıkarmaya çalışmak, içinde bulunduğumuz zamandan mekândan bağımsız hareket etmemiz ve bir sürü olumsuzluğu göz ardı edip kendi dünyamızda kendimizi gerçekleştirmemiz çok güzeldi. Şimdiki çocuklar gibi her şeye kolayca ulaşamıyorduk ama yoktan var ediyorduk diyebiliriz. Hiç aklımıza gelmeyecek şekilde Diyarbakır’da özgürlüğümüzü ilan etmiştik. İnsanlar sokağa çıkamıyordu ama ben hem de kız başıma Eyüp ve Abbas ile ofis semtinde sokakta saatlerce oturuyordum. Ne internet ne telefon hatta sinema bile yoktu. Ama İstanbul’daki çoğu kişiden daha harbiydik diyebiliriz. Kendi müziğimizi bile zorlasak belki yapabilirdik amatör kayıtlarımız olmuştu yastıklarla Özgün ‘ün bateri çaldığı gibi.
Güzel zamanlardı. Özlemle ve sevgiyle anıyorum.
Mindfuck Fanzin’i Okumak Veya İndirmek İçin: Mindfuck 1 PDF
Fanzin
Bêhnok Fanzin’in İlk Sayısı Çıktı

Dicle Üniversitesi öğrencilerinin çıkardığı Bêhnok Fanzin’in ilk sayısı yayımlandı.
Fanzinin bu sayısında eserleriyle katkı sunanlarsa; Serdar Laçin, Qedrî Sipranî , Mem Al , Mehmet Ölmez, Asya Yıldız,Zeynep Çetinkaya, Nurhayat Aslan, Hamza Tokmak, Xezal Ç. , Mahmut Goren, Rêzan Helbest,Hidayet Yalçın, İbrahim Gurlan, Bedriye Akıcı,İbrahim Gurlan, Melek Oktay, Faike Işık , Serhat Manış , Serhildan Durğın,Nurgül Deniz oldu.
Editor: Serdar Laçin, Mem Al
Berg: Mem Al
behnokfanzin@gmail.com
İnstagram: behnokfanzin
Hejmar: 1 | Zivistan | Amed 2025